Erka Group

EnglishView English

Ana sayfaya gitAzerbaycanlı Akrabalar

Pek çok akrabadan daha değerli
dostlar kazandık.Erdal Kabatepe

1992 yazı. Anadolu yakasından bir telefon geldi eve. Kim olduğumu öğrendikten sonra "size Azerbaycan'daki akrabalarınızdan selâm getirdim" dedi. Şaşırmıştım. Benim Azerbaycan'da akrabalarım yoktu ki. Bir isim (Adil) ve bir telefon bıraktı. Sonradan işin aslı anlaşıldı.

Başbakan rahmetli Sayın Süleyman Demirel'in katıldığım 2 Mayıs 1992 Bakü seyahatinde bir gazeteci "Neden bu ülkelere bu kadar ilgi duyuyorsunuz?" diye sormuştu. "Sülalemin bir kolu Kafkaslardan geliyor" dedim. "Biz akrabaları buluşturuyoruz. İster misiniz sizin de akrabalarınızı araştıralım?" dedi. Kabul ettim ama fazla bilgi sunamadım. Sadece büyük babamın ve O'nun babasının adını verebilmiştim. Gazetenin ilanı gelişmelerin kaynağını oluşturuyordu.

Anne Efendiyeva Xanım Gazetenin ilanını görmüş, memleketleri olan Şamax'ı ve Muhammed Şerif Efendiyev ismini okuyunca da "Erdal Kabatepe bizi arıyor" demiş. Aslında Gazetenin ilanındaki bilgileri ben vermedim. Niye öyle yazmış bilemedim. Ama ne de güzel yapmış. Anne de oğlu Adil'e ısrar etmiş beni bulması için. Buldu.

Ekim 1992'de yine Bakü'deyiz. Haber yolladım Adil Bey'e akşam bize katılsın diye. Gözüm arada bir kapıda. Yalnız bir adam girdi içeri. İç dürtüsü ile yerimden fırladım. Beni gördü, doğru bana geliyor. Kucaklaştık. Oturdu benimle. Bizim bir yakınımıza o kadar benziyordu ki... Önce hâl hatır. Sonra sorularım başladı. Biraz daha çalışmıştım soyağacımızı. O'nun kendi ailesinin geçmişi hakkında pek bir fikri yoktu. "Sorularına ancak annem cevap verebilir" dedi. Görüşmek istedim, ertesi gün öğlene sözleştik. Geç vakit ayrıldık.

15 Ekim 1992. Kervansaray Restoranında öğle yemeği. Anne geldi. Nasıl güler bir yüz... Nasıl sıcak bir insan… O anlattı ben anlattım. Sülalelerimizde o kadar çok ortak isim vardı ki! Doğal olarak işin çok derinine inemedik. Çok güzel sohbet ettik. Türkiye'ye hiç gelmemişti ama kendini Azeri olduğu kadar Türk sayıyordu. Kanı bana ısınmıştı. "Bak Erdal Bey, eqraba deyil isek de indi olduk" dedi.

Akrabayız. Ailecek, pek çok akrabadan daha değerli dostlar kazandık.